Irak Türkmenleri
Nüfus : 2.500.000
Bulundukları Başlıca Şehirler : Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye
İlk Göç : 11. -12.yüzyıllar
Bölgedeki Türk Toplulukları : Irak Türkmenleri
Siyasi ve İdari Konumları : Irak Türkmenleri genellikle Kuzey Irak bölgesinde yaşamaktadırlar .Bölge şu anda siyasi açıdan çok başlılık gösterdiğinden, Türkmenler bu duruma göre önlemlerini almışlar ve bir çok siyasi teşekkül oluşturarak milli varlıklarını güvence altına almaya çalışmışlardır .Ancak bütün bunlara rağmen Türkiye'nin her açıdan desteğine ihtiyaçları bulunmaktadır .
Irak Osmanlı idaresinde iken üç vilayetten oluşmaktaydı. Basra ve Bağdat vilayetlerinin yanı sıra günümüze kadar sorunlarla dolu olan ve bugün Kuzey ırak olarak bilinen Musul vilayetinden meydana gelmekte idi. Başta petrol olmak üzere bir çok zenginliklere ve çok önemli bir jeostratejik konuma sahip olan Musul vilayeti , merkezi Musul olmak olmak üzere Kerkük ve Süleymaniye sancaklarından oluşmaktaydı. Lozan Anlaşmasında Musul vilayetinin lrak veya Türkiye içinde kalması mese- Iesi çözüme bağlanmadığı için Cemiyet-i Akvam yoluyla halledilmesine gidilmiş ve Musul vilayetinin tamamı Irak’a bağlanmıştır. Türkiye hükümeti bu olayı J 5 Haziran 1926 tarihinde Irak hükümeti ile yapmış olduğu Ankara anlaşmasıyla kabul etmiştir. ülkede Türkmen varlığını yok etmek için uygulanan yoğun Araplaştırma poli- tikaları son zamanlarda etnik temizlik boyutuna varmıştır. Kerkük'ten uzak- Iaştırılan Türkmenlerin sayısı son bir yılda 1 000 aileyi aşmıştır. Bunların yerine Arap aileler yerleştirilmektedir. Türkmenleri göç ettirme ve yerlerine Arapları yerleştirme politikası eski bir politikadır ve Irak yönetimi tarafından yaklaşık 20 yıldır yürütülmektedir. Ancak geçen yıldan buyana bu uygulama iktidard- aki Baas partisi tarafından etnik temizlik boyutuna ulaştırılmıştır. Türkmen Siyasi Hareketi 1970'Ierde büyük gelişme gösterdi .Bilinçlenme süreci bu dönemde hız kazandı .Yine bu dönemde Türkiye'ye tahsil için gelen öğrenci sayısında dikkat çekici bir artma görülmüştür. Bunda refah seviyesinin yükselmesinin büyük payı vardır.1970'lerin başında Türkiye'ye tahsil için gelen Türkmen öğrenci sayısı 10-15 iken bu sayı 1975'te 80'in üzer- ine çıkmıştır. 1976 ve 1977 yıllarında ise sayı katlanarak yükselmiştir.1978 yılında Irak yönetimi Türkiye'de öğrencilerin tahsil yapmalarını ani bir kararla yasakladı. Türkmen öğrenciler eski sosyalist ülkelere tahsil için gitmeye teşvik edildi. 1960 yılında kurulan Türkmen Kardeşlik Ocağı bir yandan kulüp hüviyetinde faaliyet gösterirken, diğer yandan Türkmen toplumunun kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını da karşıladı. 1977'de başlayan Baas saldırganlığından nasibini alan yöneticiler, önce görevden uzaklaştırıldı. 1979 yılında ise tutuk- Iandılar ve 1980'de idam edildiler. idamlara tepki olarak 1980'de Navzang böl- gesine askeri karargah kuruldu. Örgüt Irak Türklerinin deklare edilmiş ilk siyasi organizasyonu özelliğini taşımaktadır. 1983'te bir araya gelen Irak'ın siyasi kuruluşları, örgütün ısrarlı tutumu karşısında ilk defa Türkmen haklarını .kabul ederek sonuç bildirisine yazmışlardır. Siyasi konjonktürün değişmesi nedeniyle 1985 tarihinde örgüt faaliyetleri donduruldu. 1988 yılında Irak Milli Türkmen Partisi kuruldu. Parti Bağdat rejiminin baskıcı, acımasız politikalarını dikkate alarak kendini Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesinden sonra 1991 'de deklare etti. Irak Milli Türkmen Partisi'nin deneyimli ve idealist yöneticilerinin çabaları neticesinde dünya,Türkmen varlığından haberdar oldu. IMTP yönetici- Ieri Riyad, Beyrut , Londra ve ABD’de yapılan toplantılara iştirak ettiler. ABD , İngiltere gibi Irak sorunu ile yakından alakalı devletlerin başkentlerini ziyaret ederek görüşmelerde bulundular. Avrupa Parlamentosu gibi önemli mahfellerde Kürtlerle eşit temsil edilmeyi başardılar.
SİYASİ YAPILANMA
Son yıllarda bölgedeki gelişmelere paralel olarak Irak Milli Türkmen Partisi
Kuzey Irak'ta Radyo- TV, Matbaa, Basın Yayın Kuruluşu ve en önemlisi Türkçe eğitim veren okullar açtı. Bunun yanı sıra silahlı kuvvet çekirdeği olacak 350 kişilik bir koruma birliği oluşturdu. Türkmen parti ve kuruluşlarını tek çatı altında toplamak amacı ile Ekim 1994'te Türkmen Cephesi kuruluş çalışmaları başlatıldı. 23 Nisan 1995'te Irak Türkmen Cephesinin kurulduğu resmen ilan edildi. 4-7 Ekim 1997'de Erbil 1. Türkmen kurultayı toplanmıştır. Kurultaya Avrupa, ABD, Avustralya'da bulunan Türkmen derneklerinin temsilcileri de katılmıştır.
Makedonya'da Yaşayan Türkler
Nüfus : 91.500
Bulundukları Başlıca Şehirler : üsküp, Manastır , Gostivar , Kalkandelen, Ohri, Resne
İlk Göç : 14.yy .
Bölgedeki Türk Toplulukları : Bulgaristan Türkleri
Siyasi ve idari konumları : Bulundukları ülkenin idari yapısına uymaktadırlar .Kosova ve Sancak'ta Türk Demokratik Birliği Hareketi Türkler'i temsil etmektedir .
Makedonya'dan bir çok kavim gelip geçmiştir. Hunlar, Avarlar, Kumanlar, Peçenekler ve Osmanlı Türkleri uzun süre bölgede yaşamışlardır. 1300 yılından sonra da Anadolu'dan Makedonya'ya çok sayıda Türk göçmen yerleştirilmiştir. 1953 yılında, Makedonya'da 203.000 Türk yaşarken bu nüfus bugün 97.500'e inmiştir.
Makedonya'da Türkler tarım, hayvancılık ve ticaretle uğraşmaktadırlar.
Makedonya'da bugün ''Türk Demokratik Birliği'' kurulmuş ve bölgede yaşayan Türkleri temsil etmektedir. Makedonya'da Türkçe gazete, dergi yayınlanmakta olup, aynı zamanda Türkçe radyo yayınları da yapılmaktadır.
Makedonya'da Türkler arasında eğitim Türkçe’dir. Doğu Makedonya'da dört yıllık Türkçe eğitim alma hakkı vardır. Halen mevcut ilköğretim kurumlarında 264 öğretmen görev yapmaktadır. Gostivar'da bir genel lise ve bir meslek lisesi ile Kalkandelen'de bir meslek lisesinde Türkçe öğretim yapılmaktadır. üsküp'te de bir Iise'de Türkçe öğretim verilmektedir. üsküp ve Manastır üniversitesinde Türklere çok az bir konten- jan ayrılmaktadır. ülkede ayrıca Türk özel teşebbüsünün açtığı Türk okulları vardır. Makedonya Türkleri bu okullara yoğun ilgi göstermektedir. Ayrıca, Kosova ve Sancak bölgesinde de Türklerin sayısı 2.000'e ulaşmıştır. Burada Türkler Türkçe eğitim görmekte olup en çok Priştine kentinde toplanmışlardır.
Batı Trakya ve Yunanistan'da Yaşayan Türkler
Nüfus : 120.000
Bulundukları Başlıca Şehirler : Dedeağaç, Gümülcine, İskeçe
Bölgedeki Türk Toplulukları : Oğuz Türkleri, Onogur-Bulgar , Peçenek, Uz, Kuman-Kıpçak Türkleri
Siyasi ve İdari Konumları : Azınlık hukukuna tabi olup, bulun- duklan ülkenin idari yapısına uymaktadırlar . Batı Trakya bir coğrafi bölgenin adıdır ve bugün Yunanistan’ın siyasi sınırları içinde yer almaktadır. Bölge idari açıdan Dedeağaç, Gümülcine, iskeçe olmak üzere üçe ayrılmıştır. Doğusunda Meriç Nehri ile Türkiye'ye ; kuzeyinde Rodop Dağları ile Bulgaristan'a sınır olan Batı Trakya'nın güneyinde Ege Denizi bulunurken batıda da Karasu Nehri ile Kavala iline sınırdaştır.
Balkanlardaki Türk varlığı milattan önceki yıllara kadar uzanmaktadır. Balkanlardaki Türk kültürel varlığı iki koldan gerçekleşen kitlevi göçler sonu- cunda oluşmuştur. Kuzeyden Onogur- Bulgar, Peçenek, Uz, Kuman-Kıpçak göçleri, güneyden de Oğuz Türklerinin göçleri ve yerleşmeleriyle Balkanlar Türkleşmeye başlamış, 14 ve 15. yy'da ise tamamen Türk kültürünün hakim olduğu bir bölge haline gelmiştir. Daha sonra Balkanlardan med-cezir hareketi gibi bir çekilme söz konusu olmuş, dünyadaki değişmeler, gelişmeler, kuzey- deki Slav kültürünün gelişmesi ve buradan gelen baskı ve çatışma , politik mücadeleler ve büyük bir sömürge imparatorluğu kurmuş olan İngiltere'nin baskıları altında kalma sonucunda Balkan Savaşı'na kadar Osmanlılar adım adım çekilerek bugünkü Türkiye sınırlarına gerilemiştir. 1912-1913 yıllarından sonraki gelişmelerle de son sınırlar çizilmiştir. Buna rağmen bölgedeki Türk kültür varlığı hem Oğuz, hem Kıpçak Türklerinin varlığıyla devam etmektedir. Tabii bunların bir kısmı Türkiye üzerinden göçerek Balkanlarda iskan edilen Türklerdir.
Suriye'de Yaşayan Türkler
9. yüzyılda Tolunoğulları döneminde ilk defa Türk hakimiyetine giren Suriye, 11. yüzyılda Selçuklu Türkleri'nin, 1260'a doğru Memlûk Kıpçak Türkleri'nin eline geçmiş, 1516 yılında Yavuz'un bu ülkeyi fethetmesiyle Osmanlı hakimiyetine girmiş ve 850 yıllık Türk idaresinden sonra 10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Anlaşmasıyla Osmanlı Devleti'nden koparılarak Fransız kontrolüne bırakılmıştır. Bugünkü Suriye 17 Nisan 1946 yılında bağımsız bir devlet haline gelmiştir.
20. yüzyılın ortalarında çok sayıda Suriye Türkü Araplaşmış, böylece bu ülkede yüz yıllardır süren asimilasyon son dönemde de devam etmiştir.
Oğuz Türkleri'nin ve Memlûk Kıpçakları'nın torunları olan Suriye Türkleri'ne Bayır-Bucak Türkleri de denilmektedir. Türkler bu ülkede azınlık olarak kabul edilmemekte ve kayıtlarda Müslüman olarak geçmektedirler. Halk arasında ise Türkmenler olarak adlandırılmaktadırlar.
Suriye'de Bayat, Afşar, Karakeçili, İsabeğli, Musabeğli, Elbeyli, Akar, Hayran, Çandırlı, Sincar gibi Türk boyları yaşamaktadır. Bu Türk boyları ile Anadolu'daki uzantıları olan Türk boyları arasında inançlar, gelenekler ve folklorik pratikler bakımından çok önemli benzerlikler tespit edilmiştir.
Suriye Türkleri, ferdi kaçışların dışında, 1945, 1951, 1953 ve 1967 yıllarında Türkiye'ye toplu olarak göçmüşlerdir. Sayıları kesin bilinmeyen bu göçmenler, Kırıkhan, İskenderun ve Adana'ya yerleştirilmişler ve 1977 yılında Kırıkhan'da 1994 yılında da İskenderun'da "Bayır-Bucak Türkleri Yardımlaşma Derneği" kurmuşlardır.
Suriye'nin Akdeniz kıyılarında, başta Lazkiye şehir merkezi olmak üzere Basit, Bayır, Behlüliye, Kesap nahiye ve köylerinde; Halep şehir merkezi, Kürtdağı, Cerablus, Mümbiç, Musabeyli, Azez nahiyeleri ve yörelerinde, ayrıca Humus merkezinde Türkler yaşamaktadır.
Bu şehir ve nahiyelere bağlı Türkler'in yaşadığı köy sayısı ise yörelere göre şöyledir: Lazkiye vilayet merkezi ve Kesap Nahiyesi'ne bağlı 6; Bucak bölgesinde sahil boyunca 84; Behlüliye Nahiyesi'ne bağlı 12; Bayır Nahiyesi merkezine bağlı Kebeli'nin kuzeyinde 27, doğusunda 8, güneyinde 11; İncesu'nun batısından güneye doğru olan bölümünde 20, doğusunda 17; Cebeli Sema'nın doğusunda nahiye merkezi ile 16; Kilis'in güneyinde Azez Kazası'na bağlı, Azez ile Aferin Suyu arasında 17, Azez'in doğusunda 29, güneyinde Halep'e bağlı 3; Çobanbeğ Nahiyesi'nde Mümbiç Kazası'na doğru 54, aynı kazanın güneyinde 15; Baraklı Oymağı'ndan Cerablus Nahiyesi'ne bağlı 26; Sacır Suyu'nun güneyinde 23; Urfa hudud nahiyesi Mürşid Pınarı ve Akçakale Kazası'nın güneyine isabet eden ve Belih Irmağı'na kadar uzanan sahada 59 köy olmak üzere Suriye'de toplam 523 Türk köyü vardır. Suriye hükümeti, son yıllarda Türkçe yer adlarını Arapça'ya çevirmiştir. İsabeğli "İseviye", Kabamazı "Belutiye", Tırınca "ümitüyur", Karınca "Behlüliye" olmuştur.
Suriye'de yaşayan Türkler'in nüfusu hakkında verilen rakamlardan 100.000 tahmini bu gün artık eskimiştir. Yakın zamanlarda verilen tahminler ise 500.000, 1.000.000 ve 1.500.000 arasında değişmektedir. Suriye Türkleri tarımla uğraşırlar. Siyasi ve kültürel hakları büyük ölçüde kısıtlanmıştır.
Bu ülkede Türkçe eğitim yapan okullar olmadığı gibi. Türkleri bir arada tutan her hangi bir teşkilat da yoktur. Köy ve kasabalarda yaşayan Türkler kendi aralarında Türkçe konuşmayı sürdürürler. Yüksek eğitim yapan Türkler'in sayısı çok azdır ve tamamına yakını Türkiye'deki okullarda okumuştur.
Türkçe çıkan yayın organları, 1922'den 1937'ye kadar, sürgündeki Refik Halit'in de katkılarıyla renklendirdiği, "Doğru Yol" ve "Vahdet"'tir.
Suriye Türkleri, şiveleri ve edebiyatları bakımından Türkiye'nin bir uzantısı gibidirler. Suriye'de konuşulan ağız da, Hatay bölgesinde konuşulan Türkmen ağızlarının bir devamı niteliğindedir.
Nogay Türkleri
Nüfus : 1.030.000
Bulundukları Başlıca Şehirler : Rusya Federasyonuna bağlı Astarhan, Terek, Kızılyar , Açıkulak, Perekop, Çelyabinsk, Bulgaristan'ln Şumnu, Dobruca ve Türkiye'nin Ankara -Polatlı , Şereflikoçhisar , Konya-Kulu , İstanbul, Osmaniye, Adana, Çorum, Eskişehir , Bursa, Kütahya Gaziantep, Isparta-Senirkent şehirlerinde yaşamaktadırlar .
Siyasi ve İdari Konumları : Bulundukları ülkenin idari yapısına uymaktadırlar .
Türk tarihinde Nogay sözüne ilk olarak Altınordu devletinde rastlanır. Nogay Han , üstün kabiliyeti , büyük teşkilatçılığı sayesinde Altınordu devletinin en yüksek mevkilerine çıkar. Nogay Han'a tabi olan Türk toplulukları onun adını almışlardır. Nogaylar, 13. yüzyıla kadar, Deşt-i Kıpçak'ta ( Kıpçak çölünde ) göçebe hayatı yaşadılar. Birleşik bir hayat süren Nogaylar çeşitli sebeplerden dolayı daha sonra dağıldılar. Bir kısmı mekan değiştirirken kalabalık bir kısmı diğer Türk boyları arasında eridiler.
Erimeden günümüze kadar kalan Nogaylar ; Hazar bozkırında, Kuzey Kafkasya'da, Kırım'da , idii-Ural havzasında , Batı Türkistan'da ve Litvanya'da , Dobruca'da, Deliorman bölgesinde ve Türkiye'de yaşamaktadırlar.
1) Hazar Bozkırı Nogayları : Aşağı itil'in geniş deltasında Astarhan çevresindeki köy ve kasabalarda, Kalmukya'nın güney kesimine düşen Kuma çayının kuzey yöresinde bulunurlar. Kendi ağızlarını unuttukları için Kazanlı diye de adlandırılırlar. Buradaki başlıca toplulukları 11 Kara ağaçlar ( Karagaş) 11 ve Kundurlardır.
2) Kuzey Kafkasya Nogayları : Kafkasya'da beş bölgede yer alırlar. Dağıstan'ın Kuma ile Terek akarsuları arasında kendi adlarıyla anılan bozkırda , özellikle Kızılyar yöresinde , Hasavyurt ve Açıkulak kazalarında kalabalık bir topluluk halinde bulunurlar.
3) Kırım Nogayları : Nogaylar Kırım yarımadasının kuzeyindeki ovalık alan ile dağlık kesimin kuzey eteklerinde, Perekop kasabası çevresinde , kuzeydoğuda Azak denizine dökülen çaylar ( Tolmak, Bedri vb. ) boyunda yaşamaktadırlar.
4) İdil-Ural Havzası Nogayları : Burada Tatarlar arasındaki ,, Nogaylar'' ( Nagaybaklar ), küçük bir etnik topluluktur. Günümüzde Başkurdistan'da ve Başkurdistan'ın kuzeydoğu komşusu Çelyabinsk vilayetinin Yukarı Ural çevresinde yaşamaktadırlar. Nogaybaklar, Kuzey ( Kıpçak ) Türkçesinin Başkurt unsurlarının da karıştığı Tatar ağzıyla konuşurlar. Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebindendirler. Başkurdistan'daki Nogaylar, Kuzey Türkçesi'nin Başkurt ağzıyla konuşurlar.
5) Batı Türkistan ( Kazakistan ) Nogayları : Bu büyük bölgenin Kazaklar arasındaki Nogaylar'ı, onların boy düzeninde , Orta ve Kiçi ( Küçük ) cüzlerde bulur)urlar. Orta cüzdekiler, şecereye göre , Kongırat kolunun Camanbay'ından gelirler. Buradaki Nogay'dan da Satıbaldı, Tokas, Şahan uruk- Iarının ataları çıkmıştır. Kazakistan'daki Nogay obaları, şimdi Kızılorda tümeninin Canga-Korgan yöresinde yaşamaktadırlar. Hepsi Kuzey Türkçesinin Kazak ağzıyla konuşurlar.
6) Kırgızistan Nogayları : Kırgızlar arasındaki boy düzeninde Ön-Kol'a bağlı Çirik boyunun "Nogay'' adlı bir oymağı vardır. Onlar, Kuzey Türkçesi'nin Kırgız ağzıyla konuşurlar.
7) Litvanya Nogayları : Polonya'nın kuzeyinde ve Baltık denizinin doğu yanında yer alan bölgede yaşarlar. Nogaylar'a ''Litvanya Tatarlar''ı da denir.Buradaki Nogaylar sadece dinlerini muhafaza edebilmişlerdir.
8) Romanya Nogayları : Yüzyıllarca önce, Karadeniz'in batı kıyılarına göçmüş bulunan Nogaylar,çağımızda Tuna ırmağı deltasının sağ yöresindeki Dobruca bölgesinde ( Köstence ili ) dağınık olarak yaşarlar.
9) Bulgaristan Nogayları :Tuna'nın güneyindeki Deliorman bölgesinde ,Şumnu (Kolarovgrad ) çevresindeki köylerinde yaşarlar.
10) Türkiye Nogayları : İki yüzyıl önce Türkiye'ye gelmiş Nogaylar'ın çoğu Orta Anadolu'ya yerleştirildiler. Bugün Nogaylar , Ankara'nın Polatlı ve Şereflikoçhisar ilçelerinin bazı köylerinde, Konya'nın Kulu ilçesinin bazı köylerinde, İstanbul, Osmaniye, Adana, Çorum, Eskişehir, Bursa, Kütahya, Gaziantep ve Isparta'nın Senirkent ilçesinde yaşamaktadırlar.
Moğolistan'da Yaşayan Türkler
Nüfus : 152.000
Bulundukları Başlıca Şehirler : Bayanülgen, Ulambatır
Bölgedeki Türk Toplulukları : Kazak, Kırgız, Özbek , Uygur Türkleri
Siyasi ve İdari Konumları : Bulundukları ülkenin idari yapısına uymaktadırlar .Genellikle göçebe hayatı yaşayan Moğol Türk toplulukları, ağırlıklı olarak Bayanülgen şehrinde oturmaktadırlar .
Moğolistan Çin egemenliğinde uzun bir süre kaldıktan sonra 1924'te, Moğolistan Halk Cumhuriyeti'' olarak kurulmuştur. Moğol yurdu, Türk tarihinde ve Türklerin geçmişinde önemli yer tutmuş ve ilk anayurtlarının bir parçası olmuştur. Ayrıca Türklerin ilk bilinen yazılı metinleri Orhun Yazıtları ve Yenisey Nehri kıyısındaki Kırgızların mezar kitabeleri bu bölgededir. Bu anıtlar Bilge Kağan ile Kültiğin adına dikilmiş, Yuluğ Tiğin tarafından yazılmıştır. Türklerin birleşik Hanlığı Moğolistan’da 546'da Orhun Nehri kıyısında kurulmuştur. Bölge 840'ta Uygur Türkleri'nin egemenliğine geçmiştir. Moğol Devleti'nin çökmesi sonucu Uygur Türkleri'nin toprakları 1644'ten 1911'e kadar Mançu Hanedanı'nın egemenliğine geçmiş ve burada Kazak, Urianhay ve Hoton boyları arasında yedi Türk toplumu yaşamıştır. Ayrıca bölgede az sayıda Özbek ve Uygurlar da bulunmaktadır.
Bugün Moğolistan Halk Cumhuriyeti içinde Türk nüfusunun 152.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. 120.000 Kazak, 26.000 Urianhay, 6.000 Hoton, Moğolistan’da yaşayan Türk topluluklarındandır. Türk toplulukları çoğunlukla ülkenin Kuzey ve Kuzeybatısında yaşamaktadırlar. Moğolistan Anayasası onlara ırk, cins, mil- Iiyet, din gözetilmeksizin eşit haklar vermiştir. Hatta devlet eliyle Kazakistan'dan buraya öğretmen, doktor, getirildiği bilinmektedir. Bu bölgedeki Kazaklar hayvancılıkla uğraşmakta ve çiftçilik yapmaktadırlar. Bölgedeki Kazaklar milli kültürlerini korumaya büyük çaba göstermişlerdir. Moğolca konuşan Urihanhay'lar ve Hotonlar, hayvancılık ve avcılıkla geçimlerini sağlamaktadırlar.
EĞİTİM
Moğolistan’da 14 yaşına kadar eğitim zorunludur. 11 yıllık tarım ve sanayi okulları vardır. Okullarda Moğol programlarının yanında Kazak eğitim programları da, uygulanmaktadır. 1997 verilerine göre Kazakların yaşadığı bölgede 11 ilkokul, 16 ortaokul, bir de öğretmen okulu bulunmaktadır. Buradaki öğrenciler genellikle Kazakistan Cumhuriyeti üniversitelerine, özellikle Almatı'daki teknik okullara gönderilmektedirler. . Moğolistan’da din ve devlet işleri ayrı olup herkesin ibadet özgürlüğü bulun- maktadır. Türk halklarına ait camiler bulunduğu gibi Şamanizm ve Ateizm izlerine de rastlanmaktadır. Eğitimde hala Kiril Alfabesi kullanılmaktadır
Ahıska Türkleri
Nüfus : 600.000
Bulundukları Başlıca Şehirler : Rusya'nın Moskova, Smolensk, Orel, Belgorod, Özbekistan'ın Fergana, Taşkent, Kırgızistan'ın Bişkek, Oş, Celal-Abad, Kazakistan'ın Almatı, Jambıl ( Taraz ), Türkistan ve Kentav şehirleri.
İlk Göç : 1944
Siyasi ve İdari Konumları : 1944 yılından itibaren sürüldükleri bölgelerde azınlık olarak yaşayan Ahıska Türklerinin SSCB'nin dağılmasıyla birlikte kurulan az sayıdaki sivil-toplum kuruluşları dışında herhangi bir siyasi grupları yoktur.
Ahıska, Türkiye sınırına 12-30 km. mesafede Gürcistan'ın güneybatısına düşen bölgenin adıdır. 31 Temmuz 1944 gün 6279 sayılı Devlet Savunma komitesinin ''gizli'' kararıyla top yekün sürgüne tabi tutulan Ahıskalıların çoğu, bu zor yolculuk şartlarına dayanamayarak hayatlarını kaybettiler. Ahıska Türkleri'nin neden sürgüne tabi tutuldukları tam 47 yıl gizli tutuldu. Ahıska Türkleri tarafından ,, vatana dönüş'' mücadelesi veren bir çok cemiyet oluşturulmuş ise de çeşitli ülkelerdeki sürgün hayatı hala devam etmektedir.
Türkiye dışında 8 cumhuriyette 260 kadar yerleşim bölgesinde dağınık vaziyette yaşayan Ahıska Türklerinin sosyal, kültürel ve eğitimle ilgili pek çok etkinlik sunan kültür merkezlerinde Ahıskalılar kimliklerini koruma mücade- Iesi vermektedirler. Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan'da Ahıska Türklerinin kurduğu çok sayıda Türk Kültür Merkezinde bu çaba gösterilmektedir. Özbekistan'da bulunan Ahıskalılara ait kültür merkezi, Özbekistan Medeniyet Vakfı bünyesinde 1992 ylll başında ''Türk Medeniyet Merkezi'' adı ile kurul- muştur. Merkezin başında Dr. Ömer Salman bulunmaktadır. Dr. Salman bir mücadele ve gönül adamıdır. Hem Ahıskalılarca hem Özbekler tarafından sevilip sayılmaktadır. Kazakistan Ahıska Kültür Merkezi 1991 yılında Dr. Tevfik Kurdayev Haşimoğlu tarafından Almatı'da kurulmuştur. Merkezde Türkçe , din bilgisi gibi dersler verilmektedir. Ayrıca merkez Türkiye'den Kazakistan' a giden Türk vatandaşlarına da kapılarını açmaktadırlar. Kırgızistan Ahıska Türklerince 1991 yılında kurulan Türk Medeniyet Merkezi'nin başında eski milletvekili İzzet Maksudov bulunmaktadır. Bir işadamı olan Maksudov, Türkiye'den giden bir çok yatırımcıya yardımcı olmuş, Kırgızistan makamları ile ilişkilerini kolaylaştırmıştır. Bu üç merkezin stratejik açıdan önemleri çok büyüktür. Türk, Kazak,Kırgız, Özbek kardeşlikleri arasında nifak tohumları ekmek isteyenlere karşı bu merkez mühim görevler üstlenebilecek yapılanmalar haline getirilebilir.
İran'da Yaşayan Türkler
Nüfus : 35.000.000
Bulundukları Başlıca Şehirler : Tebriz, Urmiye, Zengan, Erdebil
Bölgedeki Türk Toplulukları : Azeri Türkleri, Karapapaklar , Kaşkaylar , Türkmenler , Hamseler , Karapapalılar, Geymikler , Şahsevenler , Karadağlılar , Şatrunlu- Iar , Delikanlılar ,Beybağlılar , Bocağcılatlar , Halaçlar , Karaylar , Timurtaşlar ve Avşarlar.
Siyasi ve İdari Konumları : Bulundukları ülkenin idari yapısına uymaktadırlar .Farsça'nın etkin olduğu bölge- Ierdeki Türk kökenliler Şii-müslümandırlar . Buna rağmen özellikle Tebriz'de yaşayan
Azeriler milli benliklerini korumak için tarih boyunca mücadele etmişlerdir .Ancak acımasız asimilasyon hareketlerinden onlar da nasibini almıştır.
İran’ın bilinen en eski ataları Pers, Furus, Fars ve Parsovalılardır. Firdevsi ünlü destanı Şehnamesinde ve 10 yy'da İRAN- TURAN savaşlarını anlatırken bölgedeki Türk varlığına değinir.
11. yy'ın ilk yarısından itibaren ''Yıva “ boyundan kalabalık bir Türkmen grubu İran'a yerleşmiş; 12. yy'da ise Solgurlarla birlikte Avşarlar, Huzistan'ı yurt edinmişlerdir. 10 yy'dan sonra ise yoğun biçimde Türk savaşçıları (Gazneliler, Selçuklular) ve sayısız Türk boyları Orta Asya'dan Ortadoğu'ya ve İran'a akın akın gelmişler ve Güney Azerbaycan'a yerleşmişlerdir. Dil olarak Batı Oğuz Türkçesi'ni kul- Ianmışlar, Arap alfabesiyle yazmışlardır. Ancak 1925-1979 yılları arasında Pehleviler döneminde Türklere zorla Farsça öğretilmek istenmiş ve Azerbaycan Türkçesi yasaklanmıştır.
Türklerin yoğun olduğu Tebriz önemli. bir ticaret merkezi ve İran'ın dördüncü büyük kentidir. İran Türkleri şiidirler. Erkekler genellikle işçi ve memurdur. Türk kadınları ise ev işleriyle uğraşır.
İran, tarih boyunca Doğu Türklüğü ile Batı Türklüğü arasında bir duvar ve engel oluşturmuştur. Devam eden bu politikalar karşısında İran Türkleri'nin durumu, her dönemde sıkıntılı olmuştur.