Başkurtistan
Yüzölçümü: 143.600km2
Nüfusu: 3.944.000 Başkenti : Ufa
Başkurtistan Cumhuriyeti, Güney Urallardan batıya doğru Belaya ve Kama nehirlerine kadar uzanır. Güney Urallar'ın en yüksek doruğu olan Yamantau Dağı'ndan batıya ve güneye doğru gidildikçe, yükseklik azalır. Ormanlarla kaplı dağlar yerlerini, genellikle yaprak döken ağaçlardan oluşan yeşilliklerle bezeli bir bozkıra ve Belaya ırmağının geçtiği ovalara bırakır.
1552'de Kazan Hanlığının yıkılmasından sonra her iki Türk boyu (Tatar-Başkurt) Ruslara karşı birlikte ayaklanmış ancak, 18. yy'ın sonlarında Rus egemenliğine girmek zorunda kalmışlardır. Dört asırlık bir devrede birlikte yaşayan Tatarlarla Başkurtlar birbirleriyle tamamen kaynaşmışlardır. Nitekim Kazan şehrindeki medreselerle, Başkurt ülkesindeki Orenburg, Kargah, Ufa, Troyskiy, İsterlibaş v.b. şehir ve kasabalardaki medreseler arasında eğitim ve öğretim usulleri bakımından hiçbir fark yoktu. Öğretim elemanları arasında Kazanlılar bulunduğu gibi bir çok Başkurt da bulunuyordu. Hiçbir zaman ayrılık ve yadırgama olmamıştır. Böylece son devirlerin tanınmış yazar, tarihçi ve şairlerinden Habibünneccar, Zeki Velidi Togan ve Şeyhzade Babiç ve diğerleri eserlerini Başkurt lehçesiyle değil, Kazan yazı dili ile kaleme almışlardır. Ancak bu eserler Bolşevik ihtilalinden sonra suni olarak güney-batı Başkurt lehçesine aktarıldı ve ihtilalden 9 yıl sonra 1926'da ilk Başkurtça kitap yayınlandı. Tatar- Başkurt Sovyet Cumhuriyetini kurma projesi suya düşünce 23 Mart 1919'da SSCB'ye dahil bir Başkurt SSC kuruldu. Başkurtlar etnik yapı itibariyle Tatarlara yakındırlar. Tarihi kaynaklara göre Tatar-Başkurt ilişkileri tahmini on bin yıl önceden başlamıştır. Başkurt halkının hayatında mitolojinin ve destanların ayrı bir yeri bulunmakladır. Ural-Batır destanı bunların en önemlileridir.
NüFUS
Yaklaşık 4.000.000 nüfusa sahip olan Başkurtistan'da Nüfus Oranı: Başkurtlar % 24 Tatar % 21.3 Rus % 36.7 Ukrain, Belarus ve diğer % 18.
İDARİ YAPI
ülke, Asya ile Avrupa'nın birleştiği bölgedir. Başkenti Ufa şehridir. Başkurtistan idari olarak 5 eyalet ( Ufa, Sterlitamak, Beloret, ‹şimbay, Sibay, Belebey ) ve 17 şehre ayrılmıştır. Ayrıca bu şehirlere ait 53 rayon ( ilçe- küçük bölge ) vardır. Başkurtlar daha çok şehirlerde değil kırsal bölgelerde yerleşmişlerdir. Başkurtların % 68'i Başkurtistan Özerk Cumhuriyetinde yaşamakta olup, geriye kalan % 32'si Ural bölgesindedir. Başkurtlar, Başkurtistan'ın dışında, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Ukrayna ve Rusya Federasyonunun diğer bölgelerinde yaşamaktadırlar.
EKONOMİ
Başkurtistan'ın ekonomik yapısı tarım, hayvancılık ve sanayiye dayalıdır. ülkede 647 kolhoz ve 95 sovkhoz bulunmaktadır. Başlıca tarım ürünleri, çavdar, yulaf, darı, keten, şeker pancarı, patates, ayçiçeğidir. Başkurtistan önemli petrol, doğal gaz ve boru hatlarına sahiptir. Rafineriler ve petro-kimya fabrikaları ekonominin ana unsurudur. ülkede ayrıca, kömür, bakır, boksit, altın, manganez krom vardır. Yılda 40 milyon ton petrol, 3.5 milyon m3 doğal gaz üretilmektedir. İmalat sanayii gelişmiş olup, petrol, doğal gaz, demir-çelik, kömür, elektrik, çimento, şeker, kereste, pamuklu ve yünlü dokuma ekonomide önemli yer tutmaktadır. Uçak imalatı, gübre, deri, tütün, gemi inşa, demir ve karayolu taşıtları yapılmaktadır. Ufa, Sterlitamak, İsinbay, Kumertau, Karmavoua'da büyük enerji santralleri bulunmaktadır. Ulaştırma demir, deniz, kara ve hava yolu ile sağlanmaktadır.
EĞİTİM
Başkurtistan'da, diğer Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi eğitim gelişmiştir. Eğitim Rusça ve Başkurt Türkçesi ile yapılmaktadır. Anaokulları ve 10 yıllık ortaokulları bulunmaktadır. Anaokulu :71 adet, 65.000 öğrenci Ortaokul :3175 adet, 563.00 öğrenci üniversite : 9 adet, 54.000 öğrenci.
Tataristan
Yüzölçümü : 68.000km2
Nüfusu : 3.642.000 Başkenti : Kazan
Tataristan Orta İdil'in kuzeyinde eski SSCB'nin Avrupa bölümünde Kama ve İdil nehirlerinin birleştiği bir bölgedir. Volga nehri cumhuriyetin batı ucundan Kuzey-Güney doğrultusunda akarak cumhuriyet topraklarının büyük bir bölümünü sular. ülke genelde alçak ve engebeli ovalarla kaplıdır. Cumhuriyetin büyük bölümü çernozemle ( kara toprak ) kaplı ormanlı step kuşağında yer alır.
Bugünkü Kazan Tatarları, İdil- Kama Bulgarları ile 13.yy. da Orta Asya'dan bu bölgeye gelen Kıpçak (Kuman) Türklerinin torunlarıdır. Günümüzde Tatar adı iki Türk boyu için kullanılmaktadır ; Kazanlılar ve Kırımlılar. Çarlık Rusyası zamanında Tatar ismi , bütün Türkler için kullanılmışsa da sonra vazgeçilmiştir. Tatar, aslında bir Moğol boyunun adıdır. Kırımlılar ve Kazanlılar kendilerini Tatar halkı olarak kabul ediyorlar.‹dil-Ural bölgesinde bulunan Tataristan'da halk müslümandır. Rusya'da Çarlığın devrilmesi ile ( 1917 Şubat ) geniş politik faaliyetler başladı; Moskova'da 1917'de bütün Rusya Müslümanları Kurultayı düzenlendi ve ilk defa Çarın tayin etmediği bir lider seçildi : Alimcan Barudi . Aynı yıl Kazan'da toplanan kurultay ise İç Rusya ve Sibirya Müslüman Tatarları'nın muhtariyetini ilan etti ve meclisini kurdu. 29 Kasım 1917'de ‹dil-Ural devlet ilan edildi. Bu devlet 1918'de Bolşeviklerin millet meclisini dağıtmalarına kadar egemenliğini korudu. 23 Mart 1918'de Bolşevikler, Sovyet Sosyalist Tatar-Başkurt Cumhuriyeti'ni kurdular. Daha sonra bazı iç sorunlar nedeniyle 29 Mayıs 1928'de Muhtar Tatar Cumhuriyeti'ne dönüştürdüler. SSCB'nin dağılmasıyla Tataristan'da da geniş çapta bir milli kurtuluş hareketi başladı. 1992'de Tataristan tam siyasi bağımsızlığını ilan etmiş ve Rusya'dan ayrılma niyetini bildirmiştir.Ancak Rusya Parlamentosu buna ret cevabı vermiştir. Bugün Tataristan Rusya Fedarasyonu'na bağlı özerk bir Türk cumhuriyetidir.
NüFUS
Günümüzde Tataristan cumhuriyeti'nin nüfusunun yaklaşık yarısını Türk kökenli Tatarlar oluşturur. Yaklaşık 4 .000.000 nüfusa sahip olan Tataristan'da şehirde yaşayanların oranı % 51 ; kırsal kesimde yaşayanların ise % 49'dur. Dünya Tatarlarının sadece % 27'si kendi cumhuriyetlerinde yaşamaktadır. Tataristan'da dışında yaşayan Kazan Tatarları'nın sayısı yaklaşık 9 milyondur. Kazan Tatarları üstün bir konukseverliğe sahiptirler. Bütün evrensel ve iyi değerleri taşımaktadırlar. Uygarlık ölçüleri yüksektir. Cana yakındırlar. Sıcak yaratılışlı olup güven vericidirler. Tarihten gelen Tatar Halkının ve Hanlarının onur duygularını taşımaktadırlar.
İDARE VE DEVLET YAPISI
Tataristan'da 16 şehir ve 24 rayon vardır. Bunların içinde en büyükleri Bugulma, Zelyonodolsk, Almetyevsk, Çistopol, Leninogorsk, Nijnekamsk, Naberejnye , Çelni ve Kazan'dır. Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nde 1991 yılında Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimi yapılmış ve cumhurbaşkanı olarak Mintimir Şeymiyev seçilmiştir. Bakanlar Kurulu, cumhurbaşkanlığına bağlıdır. Devlet ; yasama, icra ve yargı temeline göre oluşturulmuştur.
EKONOMİ
Tatar ekonomisi tarım ve hayvancılığa bağlı olmakla birlikte, deri, kumaş, metal işleme ve petrol üretimi, doğal gaz, uçak fabrikası, bilgisayar ve optik aletler fabrikaları bulunmaktadır. Endüstri de gelişmiştir. Ortalama yılda 100 milyon ton petrol üretilmektedir. Gıda, içki, tütün, dokuma, orman ürünleri, kağıt, lastik, plastik sanayii, kimya, gübre, cam, elektrik, gemi inşaat, demirçelik, çimento, elektronik, uçak, imalat, sanayii kolları da gelişmiştir.
EĞİTİM
Eğitim Rusça ve Tatar Türkçesi ile yapılmaktadır. Okur yazar oranı % 99 ' dur. 1925-26 yılından sonra latin harflerine geçmişlerdir. Ancak bu uzun sürmemiş Türkiye'nin de latin alfabesine geçmesini bir tehlike olarak değerlendiren Sovyet yönetimi diğer Türk yurtlarında olduğu gibi 1940'lardan sonra yeniden Kiril Alfabesini zorla kabul ettirmiştir. Buna rağmen Tataristan'da eğitimin milli yönü ağır basmaktadır. ülkede 13 üniversitede, 70.000 öğrenci okumaktadır. Kazan üniversitesi, Avrupa'nın üçüncü en eski üniversitesidir. Anaokulu sayısı 63 olup 58.000 öğrenci okumakta, 2320 ortaokulda ise 505.000 öğrenci bulunmaktadır. Ayrıca ülkede 1800 kütüphane vardır ve 135 gazete çıkarılmaktadır. 14. yy'da müslümanlığı kabul eden Tatarlar, Türkistan'ın İslamlaşmasında önemli yer tutmuşlardır. Tataristan Rusya Federasyonu'nun en zengin ve en gelişmiş Cumhuriyetidir.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Yüzölçümü: 3.355 km2
Nüfusu: 175.188
Başkent: Lefkoşa
Kıbrıs 1571'de Türk toprağı olmuştur. Fetihten hemen sonra, 2 Eylül 1572'de çıkarılan bir fermanla çoğu Karaman'dan bir kısmı da Antalya, Beyşehir, Seydişehir, Akşehir, Niğde, ürgüp, Akdağ, Bozok kazalarından gönderilen 20.000 Türk Kıbrıs'a yerleştirilir. Ayrıca belli zamanlarda bazı sebeplerle çok sayıda Türk aşireti Kıbrıs'a sürgüne gönderilmiştir. Bunların adları Şamlu, Kara Hacılu, Eski Yürük, Kiseoğlu, Şeyhlü, Senedlü, Batralı, Çıblaklı, Gedikli, Toslaklı, Cirid ve Saçıkara'dır. Dirimlü ve Kaçar Halil aşiretlerinin adları da resmi belgelerde geçmektedir. Buselioğlu ve Şeyhlü aşiretlerinin ise Kıbrıs'a ulaşmadan geri döndükleri ve Anadolu içlerine yerleştikleri belirtilmektedir. Bu günkü Kıbrıs Türkleri, 16. yüzyılın sonlarında Kıbrıs'a yerleşen bu Türkler'in torunlarıdır. B u göç ve sürgünlerin sonunda 1777'de Türklerin sayısı Hıristiyanların sayısını 10.000 aşmıştır.
1878'de başlayan Kıbrıs'taki İngiliz hakimiyeti 1914'te ilhaka varır. 1923 Lozan Anlaşması'ndan sonra sayıları 300.000'i aşan Kıbrıs Türkü, Kıbrıs'tan Türkiye'ye iltica eder ve Silifke, Anamur, Antalya, Alanya gibi bölgelere yerleşirler. Aynı dönemde Kıbrıs Türkleri'nden bazıları da İngiltere'ye göçmüştür. Bu gün 50-60 bin civarında Kıbrıs Türkünün İngiltere'de yaşadığı tahmin edilmektedir. Kıbrıs'taki Türk nüfusu 1960'tan önce 120.000 olarak tespit edilmiş ve Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti yönetimine bu esasa göre iştirak etmişlerdi. 1963 yılında başlatılan jenosit ve uygulanan baskılarla Türkler'in bir kısmı İngilere'ye ve Avustralya'ya, çok az bir kısmı da Almanya'ya göç etmiştir. 1969 yılında yapılan nüfus sayımından en az 10.000 Türk'ün bu göç döneminde Ada'dan ayrıldığı anlaşılmaktadır. 1969 nüfus sayımında Türk nüfusunun Lefkoşe, Magosa, Larnaka, Limasol, Baf, Girne merkez ve çevresinde yoğunlaştığı görülmektedir.
Son olarak 1989'da yapılan nüfus sayımına göre Kıbrıs'ta 162.676 Türk yaşamaktadır. Bu gün bu sayının 180.000'e ulaştığı tahmin edilmektedir.
Yunan-Rum ittifakı Kıbrıs üzerindeki emellerinden hiç bir dönemde vazgeçmemiştir. 1955'te başlayan Ada'yı Rumlaştırma ve Yunanistan'a bağlama politikası 1974'ün 15 Temmuzunda durdurulmuş ve 15 Kasım 1983'te 3.335 km²'lik bir bölgede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Başkenti Lefkoşe'dir. İdari açıdan Gazimagosa, Güzelyurt ve Girne olmak üzere üç kazası daha bulunmaktadır. Bütün bu gelişmelere rağmen Kıbrıs üzerinde oynanan oyunlar son bulmamıştır. Kıbrıs halen Türkiye'nin en başta gelen dış politika meselelerinden birini teşkil etmektedir.
Kıbrıs Türkleri, kentleşmiş bir esnaf, zanaatkar ve hafif sanayi işçi topluluğudur. İş ve zanaat alanında Ada'nın güneyinde yaşayan Rumlardan daha iyi durumda olmalarına rağmen ticaret alanında Rumlar daha etkilidir. Bu sebeple zenginlik ve ekonomik güç bakımından Türkler Rumlardan daha zayıf durumdadır.
Türkiye'de kullanılan Latin alfabesi Kıbrıs'ta da aynen kabul edilmiştir. Kıbrıslı şair ve yazarlar Türkiye'deki neşriyatı yakından takip etmektedirler. Kıbrıs Türkçesi, Türkiye Türkçesi'nin bir ağzıdır. Kıbrıs ağzında Karaman ve çevresinin, İçel, Antalya ve Alanya ağızlarının özellikleri görülür.
Kıbrıs Türkleri 1576'dan itibaren Anadolu'dan Kıbrıs'a geçen Türkler oldukları için başlangıçtan beri Kıbrıs'ta ortaya konulan edebiyat da Türkiye'deki edebiyatın bir uzantısı gibidir. Kıbrıs'ta görülen sözlü edebiyat ve folklor zenginlikleri Anadolu'da gelişen sözlü edebiyatla büyük benzerlikler gösterir.
15 Kasım 1983'ten itibaren bağımsız bir devlet haline gelen Kıbrıs Türk topluluğu kültürel alt yapısını tesis etmek üzere önemli yayın faaliyetlerine girişmiştir. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı "Kıbrıs Türk Edebiyatı- Başlangıçtan Bugüne" (1989) adıyla bir antoloji yayınlamıştır. Bu kitapta, Kıbrıs Türk Anonim Edebiyatı'ndan örnekler sunulmakta ve Aşık Kenzi'den başlayarak 46 şair ve 31 yazar hakkında bilgi verilerek eserleri tanıtılmaktadır.
Türkmenistan
Başkenti: Aşkaabat, (Nüfus: 450.000)
Yüzölçümü:
Önemli Şehirleri:
Aşkaabat, Marı (Merv), Türkmenbaşı, Daşhovuz, Çarcev, Bayram-Ali, Nebit-Dağ, Kerki, Köhne, ürgenç.
Komşuları: Batısında Hazar Denizi, doğu ve kuzey doğusunda Özbekistan, kuzeyinde Kazakistan, güneyinde İran ve güney doğusunda Afganistan bulunmaktadır.
Nüfus:
4.483.000 (1995), Türkmen(%) : 77 , Özbek(%) : 9.2, Rus(%) : 6.7, Kazak(%) : 2, Diğer(%) : 4
Kadın Nüfus:
Erkek Nüfus:
Kentli Nüfus:
Köylü Nüfus:
İklimi: ülke yüz ölçümünün büyük bir bölümünün çöl ve güneyden de dağlarla çevrili olması, sert ve karasal iklimin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Önemli Nehirleri :
TüRKMENİSTAN'IN EKONOMİK YAPISI
TARIM
Türkmenistan'da nüfusun yarıdan biraz fazlasının köylü nüfusu olması ve çalışanların yüzde 41'inin tarımda yeralması, milli gelirin yarısına yakın kısmının tarım sektöründen sağlanması, Türkmenistan'a bir tarım ülkesi görünümünü vermektedir. Türkmenistan’da tarımsal üretimin büyük bir kıs
mı kolhoz ve sovhozlarda yapılmaktadır .Kolhozlarda işler özel kişiler tarafından, sovhozlarda ise devlet tarafından yürütülmektedir.
Türkmenistan'da tarımı geliştirecek en önemli faktör sulamadır. Sulama sıkıntısından dolayı tarıma elverişli 13.5 milyon hektar arazinin ancak onda birinde tarımsal üretim yapılabilmektedir. ülkenin en büyük su kaynağı olan Amu Derya'dan yaklaşık 640.000 hektar arazi sulanmakta; ayrıca Türkmenistan -Özbekistan sınırı boyunca açılan tali kanallarla da su alınarak sulama yapıl
maktadır.
ülkede yer üstü ve yer altı kaynakları değerlendirilerek sulamanın geliştirilmesi imkanları bulunmaktadır. Ancak, ülkede yüksek sıcaklık ve buharlaşma toprak tuzlanmasını kolaylaştırdığından, yeni sulama yöntemlerinin geliştirilmesi ve sulama yatırımlarında tuzluluk oluşturmayacak drenaj sistemlerinin kurulması büyük önem taşımaktadır.
Türkmenistan’ın en önemli tarım ürününü pamuk oluşturmaktadır .Pamuğu tahıllar, yem bitkileri, sebze ve meyve izlemektedir. BDT'nin toplam pamuk ihtiyacının (2.491.000 ton) yaklaşık yüzde 17'si Türkmenistan'da üretilmektedir. Pamuk ve pamuk ürünlerinin pazarlama sisteminde devletin hem alıcı hem de satıcı durumunda olması, özel sektörün devreye girişini imkansız kılmaktadır.
Yeni ve çağdaş teknolojilerin kullanılması ve pamuk ekim alanlarının işlenmesinin özel sektöre kolaylık sağlanmak suretiyle devredilmesi, bu sektörde hızlı gelişmelere yol açacaktır. Kuşkusuz son yıllarda Batılı ve Türk firmalarının bu alanda ortaya koyduğu başarılar bunun en büyük örneğidir.
Pamuğu tahıllar ve yem bitkileri izlemektedir. ülke tarımı sınırlı ürün sayısı nedeniyle monokültür görünümündedir. Sebze ve bostan yetiştirilen alanlarda ve meyve bahçelerinde 1980'den itibaren önemli artış görülmektedir.
HAYVANCILIK
Türkmenistan'da arazilerin büyük çoğunluğu kıraç ve step alanlardan oluşmaktadır. Koyunculuk, bu tür araziyi değerlendiren önemli bir hayvancılık kolu olarak görülmekte ve yapılmaktadır. 1995 verilerine göre ülkede 357.400 adet büyükbaş, 3.797.600 adet küçükbaş hayvan ve 2.119.500 adet de kümes hayvanı bulunmaktadır.
Yabancı uzmanlara göre Türkmenistan’ın balıkçılık sektöründeki yüksek potansiyeli; sadece iç talebi doyurmakla kalmayacak, balıkçılığı ihracatta da karlı bir sektör haline getirecektir. Türkmenistan’ın şimdiki balık ticaretinin hacmi, 2500 tonu ihraç olmak üzere toplam 4500 ton'dur..
MADENCİLİK
Türkmenistan’ın yüzölçümünün yüzde 71’ini oluşturan 350.000 kilometrekare alan kumlarla kaplıdır. Tarıma elverişli alan toplam yüz ölçümün sadece yüzde 3’üdür. Türk Cumhuriyetleri arasında Özbekistan’dan sonra ikinci büyük pamuk üreticisidir. Özellikle petrol ve doğal gaz başta olmak üzere zengin doğal kaynaklara sahiptir. Bu sebeple jeofizik etütlere büyük önem verilmektedir.
ülkenin işletilebilen doğal kaynakları doğal gaz, sodyum sülfat, krom sülfür, kurşun,brom, bentonit, galsumiyod, tuz ve petroldür. Bunların haricinde kükürt, potasyum, kaya tuzları, baz ve nadir metaller, sülestin, maden suları, yapı malzemeleri vb. çok değişik türden maden yatakları bulunmaktadır. 3 Aralık 1991 tarihinde Ankara’da Türkmenistan ile Türkiye arasında imzalanan “Ekonomik ve Ticari İşbirliği Anlaşması’nda petrol, maden ve enerji kaynaklarının aranması, çıkarılması ve işletilmesi konularında mutabakata varılmıştır.
28 Ağustos 1996 tarihinde ise Türkmenistan Petrol ve Gaz Mineral Kaynaklar Bakanlığı ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasında “Arama Hakkı Anlaşması’’ imzalanmıştır.
ENERJİ
Türkmenistan gerek elektrik üretimi ve gerekse diğer enerji kaynakları açısından zengin bir ülkedir. Türkmenistan elektrik üretimini Marı Gres, Türkmenbaşı, Nebitdağı ve Büzmeyin şehirlerindeki dört büyük güç santralinden gerçekleştirmektedir. ülkedeki elektrik üretimi yıllık 15 milyar kwh civarında olup bunun yüzde 40'ı diğer Orta Asya ülkelerine ve Afganistan'a ihraç edilmektedir
. Görülebildiği kadarıyla Türkmenistan, doğal gaza dayalı üretim için ithalatçı ülkelerle işbirliğine girmek üzeredir.
PETROL
Türkmenistan petrol bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Türkmenistan'ın petrol bölgesi, Balkan yöresiyle Hazar Denizi'nin güneydoğu kıyıları arasında yeralan akarsu havzasındadır. İspatlanmış petrol rezervlerinin 1.1 milyar ton olduğu ifade edilmektedir. Çıkarılan petrolün kalitesi oldukça yüksektir. Burada 19 tane petrol ve gaz yatağı bulunmuştur.
Devlet İstatistik Komitesi’nin verilerine göre 1997’nin ilk sekiz ayında 2,795 milyon ton petrol üretilmiştir. Ham petrol üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.9 artmıştır.
Batı Türkmenistan'ın çöküntü havzasının güney yarısında Kızılkum, Buğdaylı, Keymir-Okarem yörelerinde 12 tane petrol ve gaz yatağı bulunmuştur. Bunların üçünde petrol ve gaz üretilmektedir. Türkmenistan petrol üretiminde bağımsızlıktan sonra düşüşler gözlenmektedir. Bunun en önemli sebebi, petrol işleyen tesislerin büyük bölümünün Rusya sınırları içerisinde yer almasıdır.
DOĞAL GAZ
Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin doğal gaz rezervleri dünya toplam doğal gaz rezervinin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturmaktadır. Türk Cumhuriyetleri arasında en fazla doğal gaz rezervine ve yıllık üretim kapasitesine sahip ülke Türkmenistan'dır. Toplam doğal gaz rezervleri yaklaşık olarak 2.7 trilyon metreküptür.
Türkmenistan Devlet İstatistik Komitesi’nin verilerine göre 1997’nin ilk sekiz ayında 13,62 milyar metreküp doğal gaz üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu oran geçen yılın aynı döneminde gerçekleşen üretimden yüzde 45 daha azdır.
Doğal gaz yatakları çoğunluk itibariyle Doğu Türkmenistan’da bulunmaktadır. Şimdiye kadar büyük ve orta büyüklükte elliden fazla yatak bulunmuştur. Türkmenistan şu anda doğal gazını başta Ukrayna, Ermenistan olmak üzere birkaç ülkeye ihraç etmektedir. Doğal gaz ihracı Türkmenistan’ın dış ticaretinde çok önemli bir yere sahiptir. Türkmenistan doğal gazı yeni kurulacak boru hattı ile hem Türkiye'de kullanılabilecek hem de Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine pazarlanacaktır. Ancak, Türkmenistan doğal gazının transferi için oluşturulacak boru hattı güzergahının henüz belirlenememesi bu alandaki en büyük sıkıntıyı oluşturmaktadır.
Türkmen doğal gazının İran ve Türkiye üzerinden Batı’ya pazarlanması konusunda Türkmenistan-İran-Türkiye arasında birtakım anlaşmalar imzalanmıştır. Lakin boru hattının İran üzerinden geçmesine Batılı devletlerin sıcak bakmaması ve boru hattı konusunda değişik alternatifler getirmesi konunun sürüncemeye girmesine s
ebep olmaktadır.
SANAYİ
Türkmenistan'da sanayi, tüketici ihtiyaçlarından çok silah ve ağır sanayiye önem verilerek yönlendirilmiş ve talep yerine merkezi planlama ile kurulmuştur. Türkmenistan'ın başlıca sanayi dalları petrol üretimi , doğal gaz, konserve, alkollü ve alkolsüz içki, yem, çimento, suni gübre , et ve çır çır fabrikalarıdır.
Sanayi kuruluşlarında yapılan üretim düşük kalite ve standartlarda olup, verimsizdir. İstihdamda fazlalık vardır. Kaliteli eleman eksikliği ve müteşebbis sınıfın oluşmamış olması, Türkmen sanayisi olumsuz yönde etkilemektedir.
Türkmenistan bağımsızlığından sonra kendi sanayisini kendisi belirler konuma gelmiş, Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı'nın teşvikleriyle Türk ve Batılı yatırımcıların cazibesini kazanmıştır. Son yıllarda özellikle tekstil, dericilik, gıda, kimya sanayi, petrol rafinerleri, elektrik sanayi, makina sanayi alanlarında önemli bir hareketlilik görülmüştür. Hazar Denizi kı-yılarında tuz üretme ve sülfür arama endüstrisi gelişmiştir.
Türkmenistan’ın petrokimya sanayisi oldukça gelişmiş olup, Türkmenbaşı ve Çarcev şehirlerinde iki büyük rafineri bulunmaktadır.
ülkede çıkarılmakta olan mineralleri işleyen kimya tesisleri oldukça gelişmiş düzeydedir. Türkmenistan’ın toplam endüstrisinin üçte birini kimya endüstrisi oluşturmaktadır.
Sanayi sektörü büyük ölçüde, enerji, diğer doğal kaynaklar ve pamuğa dayalıdır. ülkedeki tekstil fabrikalarının üretimi toplam sınai üretimin üçte birini teşkil etmektedir.
Türkmenistan’da tekstil alanında yatırım yapan çok sayıda yerli ve yabancı firma mevcuttur. Türk firmalarından “GAP-PAMUK†şirketi yönetim kurulu başkanı Malatyalı işadamı Ahmet Çalık Türkmenistan’da çok sayıda tekstil fabrikası kurmuştur. Türkmenistan’daki eşsiz yatırımlarıyla Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı’nın beğenisini kazanan Türk işadamı Ahmet Çalık, Türkmenistan Tekstil Bakan Yardımcılığı görevini de başarıyla yürütmektedir.
Ayrıca Türk firmalarından “Folger Ldt†şirketi Türkmenistan’ın birçok şehrinde toplam beş tane iplik fabrikası kurmuştur. Ayrıca KOÇ Grubu tarafından 1993 yılında Tecen’de bir traktör fabrikası da hizmete açılmıştır.
ULAŞTIRMA
Türkmenistan’da mevcut demiryolu şebekesinin uzunluğu 2138 kilometredir. ülkenin coğrafi yapısı itibariyle demiryolu şebekesi genelde az eğimli olup güzergah üzerinde tünel yoktur.
Demiryolu şebekesinde 150’den fazla istasyon mevcuttur. Demiryolu işletmeciliği dizelli işletmecilik olup, trafik 233 adet dizel lokomotif, 374 adet yolcu vagonu, 12814 adedi Türkmenistan Demiryolları idaresine, 2328 adedi de sınai işletmelere ait olmak üzere 15142 adet yük vagonu ile gerçekleştirilmektedir.
ülkenin ekonomik yapısı ve ulaşım kaynakları göz önüne alınarak taşımacılığın demiryollarına kaydırılması amacıyla yolcu ve yük taşımacılığında demiryolu ücretleri diğer sistemlerden daha düşük olacak şekilde ayarlanmaktadır.
Türkmenistan’da demiryolu ve metalurji sektörünün bulunmaması sebebiyle yeni demiryolu yapımı ve mevcut şebekenin yenilenmesi için gerekli olan malzeme temininde ithalat zorunlu olmaktadır. İthalatın tamamına yakın bir kısmı Rusya Federasyonu’ndan yapılmaktadır.
13 Mayıs 1996 tarihinden itibaren çalışmaya başlayan Tecen-Sarağt-Meşhed demiryolu tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlanmasında büyük rol oynamaktadır.
Türkmenistan’da mevcut olan 21400 km karayolu ağının 17100 km’si asfalt kaplamadır. Türkmenistan karayollarının geometrik ve fiziki standardı oldukça iyi durumdadır. Yolların tek eksiklikleri üst yapılarının yetersiz oluşudur.
Türkmenistan’da her ilin merkezinde bir havaalanı vardır. Bu illerle başkent Aşkaabat arasında günde ortalama 3-4 sefer düzenlenmektedir. Aşkaabat’tan dünyanın çeşitli ülke ve şehirlerine düzenli uçak seferleri yapılmaktadır. Türkmenistan kendine yetecek kadar uçak filosuna sahiptir. Uçakların tamamına yakını Rus yapımıdır. Bağımsızlıktan sonra Amerikan uçak firması olan “Boeingâ€den birkaç tane de yolcu uçağı satın alınmıştır.
BANKACILIK
Genel olarak Türkmenistan’da bankacılığın yapısı diğer BDT ülkelerindeki gibidir. üstte Merkez Bankası görevini üstlenmiş olan bir devlet bankası ve onun denetimi ve kredi desteğinde “Ticari Bankalar†bulunmaktadır. Ticari bankalar deyiminden belirli sahalarda devlete finansman sağlamakta görevli devlet kuruluşlarına verilen ünvan anlaşılmaktadır.
Serbest ekonomi düzenine geçiş aşamasında bankacılıkta da değişikliğe gidilmiştir. Bankaların sadece ihtisas kollarında kredi vermeleri anlayışından vazgeçilmiş, her bankanın her işlemi yapabilmesi esasına dönüşülmüştür.
Ticari bankaların esas görevi; mali kaynakları kabul etmek, onları en makul şekilde ekonomiye kanalize etmek ve mevcut şartlar dahilinde geri ödenmesini sağlamaktır.
3 Ağustos 1993 tarihinde Türkiye Halk Bankası’nın yüzde 25 katılımıyla 2 milyon ABD Doları karşılığı sermaye ile Uluslararası Türkmenistan Halk Kalkınma Bankası kurulmuştur. Bankanın amacı, küçük öl-çekli teşebbüsleri finanse ederek özel teşebbüsü desteklemek, yön vermek ve sermaye birikimini oluşturmak suretiyle kalkındırmayı hızlandırmaktır.
Türkiye İktisat ve İş bankalarının Türkmenistan’daki bazı bankalar ile muhabirlik ilişkileri vardır. Türkiye Ziraat Bankası ile Türkmenistan’ın “Agroprombankâ€ı arasında ortak bir banka kurulmuştur.
Türkmenistan’da Ocak 1996 tarihinde yapılan yeni düzenlemeyle faaliyet gösteren bankalara 1 Nisan 1996 tarihinden itibaren sermayelerini 100 milyon manata çıkarmak zorunda kalmışlardır.
TURİZM
Türkmenistan ekonomisine katkısı gittikçe artan turizm sektörü hızla büyümektedir. Böylece ülkeye giren döviz artışı her geçen gün artmaktadır.
Türkmenistan Cumhurbaşkanı Niyazov’un kararıyla 1994 yılında turizm açısından büyük önem taşıyan, Devlet Turizm Konsorsiyumu olan “Türkmenisıyahat’’ın kurulmasıyla birlikte ülkede dünya standartlarına uygun etkili bir milli turizm sektörü oluşturulmaya başlanmıştır. Günümüzde Türkmenistan’da 47 turizm acentası turizm operatörü olarak çalışmaktadır.
Türkmenistan’da turizm sektörü bazı altyapı eksikliklerine rağmen gelişme göstermektedir. Bu yılın ilk altı ayına ait veriler bu eğilimi göstermektedir. Bu dönemde turizm sektörünün toplam hacmi 113.7 milyar manat’a ulaşmıştır. Böylece turizm sektöründe kaydedilen büyüme, hükümet proğramında öngörülen hedefi yüzde 12 oranında aşmıştır.
Türkmenistan tarihi konumu itibariyle Türkler arasında önemli bir yere sahiptir. Büyük Selçuklu Devleti’nin başkenti olan tarihi Merv (Marı) şehrini sınırları içerisinde bulunduran Türkmenistan, bir çok İslam büyüklerinin de türbelerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu özellikleriyle Türkmenistan, başta Anadolu Türkleri olmak üzere bütün Türk boylarının ilgi odağı konumundadır. Selçuklu Sultanlarından Sancar’ın Merv şehrindeki Türbesi Türkmenistan’ın sembolü konumundadır.
Türkmenistan’ın Tarihi Eserleri
1. Enev Camii, XV. yy.
2. Eski Nisa-Parfyan Devleti zamanında saray-mabet, Yeni Nisadoğal alanlarının ve köle sahiplerinin evlerinin bulunduğu eski şehri harabeleri - XVIII. yy.
3. Gök-Tepe Kalesi, XIX. yy.
4. Parau ortaçağ şehir harabeleri, Kızılarvat’dan 25 km. batıda Parau Bibi, Parau Ata Türbeleri, XII. yy.
5. Dehistan Türkmenistan’ın batısında Şir Kabristanı ve Misrian X.-XV. yy. Şehir kalıntıları olan tarihi bölge.
6. Abiverd X.-XVII. yy. kale, camii ve bina kalıntıları bulunan ortaçağ şehri.
7. Sebu Mozolesi Sait Mithene, Meon köyü yakınında, XI.-XV. yy.
8. Sarahs Abul Fazl (Sarahs Baba) ve Yartı Gumbez Türbesi ve sur kalıntıları olan eski şehir kalıntıları.
9. Talhatan Baba Marı’nın 30 km. Batısında mezar, XII yy.
10. Eski Merv (Büyük Selçuklu Devleti’nin Başkenti) Orta Asya’nın en önemli arkeolojik eserlerinden ve Türkmenistan’ın tarihi mimarı SİT alanlarından biri, bir kaç şehir kalıntısına sahip büyük bir alan. Topraklarında koruma ve restorasyon gerektiren bazı eserler bulunmaktadır:
Büyük Gızıl Gala, VI.-VII. yy.
Gız-Bibi Türbesi, XI.-XII. yy.
Sultan Sancar(Selçuklu Sultanı), Türbesi, XII. yy.
Muhammed İbn Zeyd Türbesi, XII. yy.
Ashablar mezarlığı, XV. yy.
Yusuf Karahan Camiisi, XVI. yy.
11. Ekedeşik Murgab nehri, Tagtabazar yakınında ortaçağ mağara şehri kalıntıları
12. Astabana Baba Omar Kali. Kerki’nin 15 km kuzeybatısında cami ve kabristandan oluşan yer.
13. Hazarek-Tepe Tarabekaul etrapı mezar yeri, IV.-VI. yy.
14. Dayahatın-Çarçöv ve Jiyov arasında kervansaray, IX.-XV. yy.
15. Dargatana-ortaçağ şehir kalıntıları ve mozeleler,IX.-XV. yy.
16. İzmukşir-Tahta yakınında surlar bulunan eski şehir
17. Köhne Urgenç-Harzemşah Devleti başkent kalıntıları, büyük mimari eserlere sahip.
İl-Arslan Mozolesi, XII. yy.
Tekeş Mozolesi, XII. yy.
Kilise Camii Minaresi, XII.-XIV. yy.
Turabek Hanum Sarayı, XII. yy.
Hanak Nacaddin Kurba, XII. yy
Sultan Ali Türbesi, XIV. yy.
18. Şahsenem cami kalıntıları bulunan ortaçağ şehri kalıntıları.
19. Devkeskangala Köhne Urgenç kuzeybatısında ortaçağ şehir harabeleri. Kabir ve kale kalıntıları bulunuyor.
20. Mağara şehri ve Akgal şehri kalıntıları (Daşhovuz Vilayeti).
Şehir İçi ve Şehirler Arası Ulaşım
Şehirlerarası taşımacılık, demiryolu, karayolu ve havayolu ile yapılmaktadır. Bu yollardan en çok tercih edileni ise havayolu taşımacılığıdır.
Şehir içinde toplu taşımacılık; otobüs, traleybüs ve taksilerle yapılmaktadır. Taksi plakalı araçların yanısıra yoldan geçen herhangi bir araç da taksi hizmeti vermektedir. ülkede trafik kuralları denetim ve uygulaması oturmuştur. Hata yapan sürücülere kesilen ceza miktarı çok yüksektir.
İklim Özellikleri
ülke yüz ölçümünün büyük bir bölümünün çöl ve güneyden de dağlarla çevrili olması, sert ve karasal iklimin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Özbekistan
Â
Başkenti : Taşkent
Önemli Şehirleri :
Komşuları :
Dili :
Para Birimi :
Önemli Nehirleri :
İklimi :
Doğal Kaynakları :
Temel Tarımsal ürünleri :
Temel Sanayi ürünleri :
Yüz Ölçümü:
Nüfus:Â
Kent Nüfusu (%) :
Kırsal Kesim (%) :
Nüfus Yoğunluğu :
Özbek (%): 68.7, Rus (%):, Kazak (%): 4.2, Tatar (%): 4.2, Tacik (%): 3.9, Rus (%): 10, Diğer (%): 1.9
ÖZBEKİSTAN'IN EKONOMİK YAPISI
Â
Özbekistan’da endüstriden ziyade zirai faaliyetler gelişmiştir. Zirai faaliyetlerin çoğunluğunu pamuk ve hububat teşkil etmektedir. Kurak kara iklimine sahip olan ülkenin kuzeybatısını baştanbaşa Büyük Kızıl Kum Çölü kaplamaktadır. Yıllık ortalama yağış miktarı 200 mm’dir. Doğuya gidildikçe yağışlar artmakta ve 500-600 mm’yi aşmaktadır. Yazları uzun, sıcak ve kuraktır.
Özbekistan dünyanın dördüncü büyük pamuk üreticisi olup, hem kollektif hem de devlet çiftliklerinde yetişen pamuk, tarımsal üretimin gayrisafi değerinin yakalaşık yüzde 40’ını oluşturmaktadır. Uluslararası Pamuk Danışma Komitesi’nin verilerine göre Özbekistan’da pamuk ipliği üretimi yılda 1.25 milyon ton, ve pamuk tüketim hacmi üretimin yüzde 14’ü ile 180 bin tondur.
Hemen hemen tüm işlenmiş arazilerin sulanmasıyla son yıllarda tarımsal üretim de hızla artmıştır. Halen 4.2 milyon hektar arazi 170.000 km’lik kanallarla sulanmaktadır. Sulanan arazi 4.2 milyon hektardır. Sulanan toprakların en önemli ürünü pamuk olup, toplam pamuk üretimi BDT üretiminin 2/3’ünü oluşturmaktadır. Diğer tarım ürünleri ise pirinç, buğday, badem, meyva, üzüm ve ipektir. Pirinç üretiminde ağırlıklı paya sahip olup, BDT’de üretilen pirinçin yaklaşık yarısı ülkede üretilmektedir.
Buğday ülkede üretilen başlıca ürün olmasına rağmen, tüketim ihtiyaçlarının sadece yüzde 25’ini karşılamaktadır. Tarım ürünleri rekoltesi 1993 yılında yüzde 103 olarak gerçekleşmiştir.
Özbekistan Makro ekonomi ve İstatistik Bakanlığı’nın açıklamalarına göre ülkede 1997 yılı tahıl üretimi, Temmuz ayının başına kadar, 2.71 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Geçen yıl aynı dönemde de yapılan hasat miktarı 2.29 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Özbekistan’ın ekonomik yapısı tarım ağırlıklı olup nüfusun yüzde 30’u tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarıma ayrılan arazi toplam arazinin yüzde 9’u olup daha çok, sulanan arazilerde tarım faaliyetleri yapılmaktadır.
İşlenmiş pamuğun büyük bir kısmı Moskova ile BDT’nin Avrupa kıtasında yeralan diğer sanayi şehirlerine gönderilmektedir. ülkede yaygın pamuk ekimi ve zırai mücadele ilaçlarının kullanımına paralel olarak arazilerde kirlenme ortaya çıkmıştır.
Özbekistan tarımsal üretimin yapıldığı işletmeler 4 ana gruba ayrılmış olup, üretim Kolhozlar, Solhozlar, Meşhozlar (müesseseler arası hizmetleri gören kooperatif kuruluşları veya devlet kuruluşlarıdır.) ve ferdi işletmelerde (kolhoz üyelerine ait evin bahçesi niteliğinde ve iki dekarı geçmeyen aile işletmeleridir.) yapılmaktadır.
ülkede toplam işletme sayısı 2111 olup, bu işletmelerde çalışan işçi sayısı 3.0 milyon civarındadır. Haziran 1994 itibari ile 4.235.9 bin hektar olan ekili arazinin 1.537.5’i hububat 1.576.9’u endüstri bitkilerine ayrılmıştır.
Son yıllarda, özelleştirme amacıyla, Özbekistan’daki devlet işletmelerinin (sovhozların) kolhozlara dönüştürülmesine başlanmış ve bunun sonucunda birçok kolhoz özelleştirilmiştir. Özbekistan’da malların girdi ve çıktı fiyatlarının serbestleştirilmesi büyük bir kurumsal değişmeyi gerektirmektedir. Değişmenin etkili olabilmesi için, devletin gerçekleştirdiği fonksiyonların özel kuruluşlar tarafından yürütülmesi ve faaliyetlerin yasal ve kurumsal değişikliklerle desteklenmesi gerekmektedir.
Bu reformlardan elde edilen kazançlar, pamuk üretimine çok fazla olan eğilimin ortadan kaldırılması ve dünya ekonomisi ile daha büyük bir bütünleşmeye kayılmasıyla artırabilir. Tarım ve tarım sanayiinde rekabet gücünün artırılması, tarımsal ürün pazarlanması, tarım pazarının geliştirilmesi, tarımsal destek hizmetleri ve tarımsal hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konularda Türkiye ile Özbekistan arasında ortak çalışmalar yapılabilir.
Yem sanayii sektöründe Türk özel teşebbüsünün tesis kuma, muhafaza etme, ambalajlama ve işletme bakımından büyük deneyimi bulunmaktadır. Özbekistan’da bu sektörün geliştirilmesinde Türk müteşebbislerin deneyimlerinin önemli katkıları olabileceği düşünülmektedir.
ülke ekonomisinde hayvancılık da önemli bir yer tutmaktadır. Kazakistan ile birlikte BDT içinde sığır yetiştiriciliğinde önde gelen ülkelerden biridir. İpek böceği yetiştiriciliği de yaygın olup, BDT koza üretiminin yaklaşık olarak yarısı bu ülkede gerçekleşmektedir.
Özbekistan’da hayvancılık kolhoz, sovhoz ve ortak işletmelerin yanısıra ve önemli ölçüde halkın elindeki özel işletmelerde yapılmakta ve bunun sonucu olarak hayvansal ürünlerin büyük çoğunluğu halkın elindeki özel işletmelerden elde edilmektedir.
Özbekistan’da büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı son yıllarda giderek artış göstermiştir. Buna karşılık kümes hayvanları varlığı ve do-muz varlığında azalma görülmüştür. Özbekistan’da 1994 yılı rakamlarıyla 503 bin ton et üretimi, 3.7 milyon ton süt üretimi, 1788 milyon adet yumurta üretimi gerçekleşmiştir.
Özbekistan’da, son yıllarda hayvansal ürünlerde verimlilik düzeyi, önemli sayılabilecek ölçüde gerileme göstermiştir. Bu gerilemede ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların yanısıra, hayvancılığın giderek özel sektöre devredilmesi eğiliminin de etkisiyle kolhoz ve sovhozlarda verimliliğin düşmesinin önemli ölçüde payı bulunmaktadır.
Türkmenistan’da olduğu gibi Özbekistan’da da hayvan kesimleri et ve süt mamulleri üretimi ve pazarlaması hijyenik olmayan koşullarda gerçekleştirilmektedir. Et ürünleri kıyma, pirzola, biftek, bonfile gibi sınıflandırma yapılmadan satılmaktadır.
Et ve süt sanayiinde kullanılan makine, ekipman ve teknoloji çok eskidir. Çoğunlukla da Rus malıdır. Bu teknolojilerin yeni teknolojilerle, makine ve ekipmanla değiştirilmesi, halk sağlığı ve ülkenin dünyaya açılması bakımından zorunludur.
ülke zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Başlıcaları; altın, alüminyum, doğalgaz, mermer, moliblen, tungsten, ve kömürdür. Kişi başına GSMH Yunanistan, İtalya, ve İspanya’ya kıyasla çok daha düşük olmasına rağmen kişi başına enerji tüketimi söz konusu ülkelerinkine çok yakındır. 1993’te 45 milyar metreküp doğal gaz üreterek Sovyetler Birli-ği’nin en büyük doğal gaz üreticisi durumuna gelmiştir. Doğal gaz toplam enerji miktarının yüzde 67’sini oluşturmaktadır.
Belirgin doğal gaz üretimine rağmen, Özbekistan son yıllarda, artan petrol ve kömür ithaliyle net bir enerji ithalatçısı haline gelmiştir. Yerli petrol ihtiyacının yüzde 75’ini, yani yılda yaklaşık 9 Milyon ton petrol ithal etmektedir. Bunun 5 milyon tonu, ham ve 4 milyon tonu da arıtılmış maddelerden oluşmaktadır. Önemli bir kısmı, Rusya Federasyonu’ndan olmak üzere tüm petrol ithalatı eski Sovyetler Birliği Cumhuriyeti’nden gelmektedir.
Petrol, ithal ürünlerinin fiyatı ocak-eylül 1992 döneminde yüzde 2000’in üzerinde artmıştır. Son zamanlarda 2 petrol kuyusu daha açılmıştır. Bunlardan ilki Türkmenistan sınırı yakınında Kokdumulak, ikincisi ise Fergane vadisinde Minbulak’dır. Özbekistan, uzun dönemde petrolde kendine yetebilme yada mutlak bir petrol ihracatçısı olabilme potansiyeline sahipti
Özbekistan madencilik sektörü önemli bir potansiyele sahiptir. Dünyanın en kaliteli altını (%99.99) Özbekistan’da üretilmektedir. Yılda 60-70 ton altın üretimi ile dünyanın en büyük altın üreticisi arasında yer almaktadır. ülkedeki 10 altın madeni ile eski SSCB’nin altın üretiminin üçte biri gerçekleştirilmekte ve yüzde 80’i ülkenin kuzeybatısındaki Navoi çölündeki madenlerden gelmektedir.
Bakır rezervleri yaklaşık 800 milyon ton olarak tahmin edilmektedir. Bu alanda en önemli tesis Almayk’tır. Taşkent’ten 50 km uzaklıktaki Almayk’da, yılda yaklaşık 23 milyon ton üretim yapılmaktadır. Arsenik üretimi de Amayk bakır tesislerinde gerçekleştirilmektedir.
Nuratau bölgesinde Gazgan mermeri çıkarılmaktadır. ülkede büyük kaolin yatakları mevcuttur. Angren kömür yatağı eski SSCB’nin kaolin rezervelerinin yüzde 42’sine sahiptir. Burada yılda yaklaşık 7 milyon ton kaolin herhangi bir işleme tabi tutulmadan stoklanmaktadır.
Kızılkum Muruntau madeninde hafif metal ve altın işletmesi Uçkuduk altın uranyum projesi geliştirilmekte olup, proje yüzde100 devlet malı olacaktır. Uçkuduk projesi ile yıllık 5 milyon ton cevher çıkarılması hedeflenmektedir.
Kızılkum Murantau hafif metal ve altın işletmesi Uçkuduk altın uranyum projesi geliştirilmekte olup, proje yüzde100 devlet malı olacaktır. Uçkuduk projesi ile yıllık 5 milyon ton cevher çıkarılması hedeflenmektedir.
Madencilik sektörü reformu için özel madencilik yasasına ilaveten, yatırım kararnamesine ve yeni politika ve düzenlemelerin uygulanması için bir kurumsal çerçevenin oluşturulmasına gerek duyulmaktadır.
Özbekistan’da 1996 yılında sanayii üretiminin değeri 441.1 milyar Sum olmuş ve 1995 yılı seviyesini yüzde 6 oranında aşmıştır.
ülkenin başlıca sanayi dalları:
-Ağır sanayi
-Petro-kimya sanayi
-Metalurji sanayi
-Makina sanayi
-Kimya sanayi
-Orman ürünleri sanayi
-İnşaat malzemeleri sanayi
-Tekstil sanayi
-Hafif sanayi
Özbekistan sanayisinde Petro-Kiya, ağırlıklı bir yere sahiptir. Petro-Kimya sanayinin en önemli bir bölümü suni gübre üretimine dayanmaktadır. ülke, yılda 1.5 milyon ton gübre üretimi ile bu alanda Cumhuriyetler arasında dördüncü sırada yer almaktadır.
Özbekistan kimya sanayi ise, pamuk üretimine bağlı olarak gelişmiştir. Kimya sanayi daha çok Fergana bölgesi, Navoi, Hokan, Na-mangan ve Andijan’da yoğunlaşmıştır. Çimento ülkelerinde ise, eski SSCB’de yüzde 4’lük paya sahiptir. Diğer sektörler arasında makine ve teçhizat üretimi de önem taşımaktadır. Özbekistan bu alanda Orta Asya’nın en gelişmiş sanayisine sahiptir.
Özbekistan’ın en önemli hafif sanayi ürünleri pamuklu ve ipekli kumaştır. Cumhuriyette çok sayıda makina halısı, meyve, sebze, balık, hayvan ürünleri ve havyar üretme ve işleme tesisleri de bulunmaktadır. Özellikle, Aral gölü kıyısında Muynak’ta havyar, kurutulmuş, tütsülenmiş ve tuzlanmış balık üretimi gelişmiştir. 4 milyon ton balık üretiminin yüzde 21’i özel sektörün elindedir.
Türkiye ile Özbekistan tarım ve tarıma dayalı sanayilerde ortak çalışma imkanı vardır. Özellikle tarıma girdi veren ve tarımdan girdi alan sanayilerden gıda, tekstil, tarımsal mekanizasyon olmak üzere bir çok alanda işbirliği imkanı bulunmaktadır.
Uçak sanayinin, otomobil sanayi, traktör, tarımsal makina üretimi, sulama teknikleri, elektrik ve elektronik sanayi, tekstil makinaları üretimi, deri ve konfeksiyon sektörlerinde mevcut sanayi kurumlarının geliştirilmesi mümkündür.
1992 ve 1993’te enerji fiyatlarında meydana gelen artışla birlikte sınai üretimde düşme meydana gelmiştir. Yüksek ithal girdi fiyatları ve düşük talep, sınai üretim düşüşünün diğer sebepleri arasındadır.
Özbekistan’da finansman ve kredilendirme hemen hemen tümüyle bankacılık içerisinde gerçekleştirilmektedir. Bağımsızlıktan sonra her düzeydeki ekonomik örgütlere belirli düzeyde otonomi ve özerklik verilmesi sonucunda, şirket, birlik, kooperatif, ‘’konsern’’ gibi isimler altında faaliyet gösteren ‘’ekonomik birimlerin’’ finansman ve kredi ihtiyaçları için iki kademeli bir bankacılık düzeni kurulmuştur.
Özbekistan’da banka sistemi aşağıdaki şekilde gelişme göstermektedir.
1. Merkez Bankası ve alt kuruluşları
2. Dış Ekonomik Faaliyetler Bankası
3. Devlet Hisseli Endüstri ve İnşaat Bankası
4. Devlet Hisseli Ziraat ve Endüsri Bankası
5. Özbekistan-Tasarruf ve Kredilendirme Devlet Ticaret Bankası
6. Yabancı sermaye ortaklıkları da dahil, hisse senedi ve tahvil ihracı ile
kurulmuş ticari bankalar
7. Kooperatif nitelikli veya özel bankalar
Ticari bankaların tüm faaliyetleri Merkez Bankasınca tescil edilmektedir. Merkez Bankasının izni ile diğer ülkelerde şube ve kredi kurumları açma hakları bulunmaktadır.
Özbekistan, Semerkand, Buhara, Kiva, Taşkent, Hokand’da olmak üzere Orta Asya’nın en önemli tarihi ve kültürel merkezlerini ve birçok kültürel abideyi bünyesinde toplayan bir açık hava müzesidir.
Büyük Türk-İslam alimlerinin kabirlerinin ve medreselerinin bulunduğu Semerkand ve Buhara şehirleri bütün Türk dünyasının ilgi odağını oluşturmaktadır. Bu vesileyle komşu cumhuriyetler başta olmak üzere birçok ülkeden Özbekistan’a gelen turist sayısında ciddi artışlar gözlenmektedir.
Başkent Taşkent’te Avrupa standartlarında oteller bulunmaktadır.
Orta Asya’da önemli bir jeopolitik konumda olan Özbekistan, diğer BDT ülkelerine göre daha gelişmiş bir ulaştırma sistemine sahiptir. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Özbekistan’ın ulaştırma sisteminin temeli, karayolu ağırlıklıdır.
Kazakistan üzerinden Çin’e demiryolu bağlantısı mevcuttur.Türkmenistan üzerinden İran’a ve Orta Doğu’ya da demiryolu bağlantısı bulunmaktadır. Pakistan ile birlikte hazırlanan ve Termez-Karaçi kentlerini birbirine bağlayacak olan karayolu projesinin gerçekleştirilmesi için Afganistan’da istikrar beklenmektedir.
Taşkent, Orta Asya’nın havayolu ulaştırma ağında bir merkez görevi yürütmektedir. ülkede Taşkent ile birlikte 8 sivil havaalanı vardır.
1991 yılında SSCB dışında sadece Delhi ve Kabil’e uçan Özbek Havayolları; bugün BDT’de yer alan 28 kentin yanısıra Amerika, Avrupa ve Asya’da 20 ülkeye yük ve yolcu taşımaktadır Taşkent, Semerkand ve Termez havaalanları, uluslararası havaalanı statüsündedir.
Dış ticarete konu olan malların önemli bir kısmı demiryolu ile Baltık limanlarından yapılmaktadır.
Şehir İçi ve Şehirler Arası Ulaşım İmkanları
Şehir içinde toplu taşımacılık araçlarından otobüs, traleybüs, ve Taşkent’te metro mevcuttur. Taksi plakalı araçların yanısıra yoldan geçen herhangi bir araç da taksi hizmeti vermektedir.
ülkede tarfik kuralları denetim ve uygulaması oturmuştur. Hata yapan sürücülere kesilen ceza çok yüksektir.
Şehirlerde taksi ücretleri pazarlığa tabidir. Şehirlerarası yolculuklarda daha çok havayolu taşımacılığı tercih edilmektedir.
Â
ULAŞTIRMA
TURİZM
BANKACILIK
SANAYİ
MADENCİLİK
ENERJİ
ENERJİ49 kişi/km2
5021.7 milyon, (1992)50Tarım ve tekstil makinaları, kimyasallar ve metalurjidir.447,000 kilometrekareBuğday, pamuk, sebze, meyve ve ipektirPetrol, doğal gaz, kömür, altın, bakır, gümüş, volfram, ve tugsten’dirülke genelinde kurak bir kara iklimi hakimdir.Surhanderya, Şerabad, Çirşik, Zerefşan, Koskaderya ve Sah nehirleridirSumÖzbek Türkçesi.Kuzeyde ve kuzeydoğusunda Kazakistan ve Kırgızistan, güneybatısında Türkmenistan, güney doğusunda Tacikistan ve güneyinde Afganistan’dır.Semerkand, Buhara, Hive Hokand, Andican, Namangan, Karşı, Çizzak, Nevai, Urgenç ve Nukus.
Özbek adı, 14. yüzyılda yaşayan Altın Ordu Hanı Özbek’ten gelmektedir. Özbek Han’ın soyundan gelenler, Fergana Vadisi’ndeki Türkleri toparlayarak yeni bir devlet kurmuşlar ve bu devlete Özbek Devleti adını vermişlerdir. Türkler’in Özbekistan’daki varlığı 6. yüzyıla kadar uzanır. Ruslar ise bu bölgeye 18. yüzyılda girmeye başladılar. 1876’da Hokant Hanlığı’nın ilhakı ile Türkmenistan’ın tamamı Rus idaresine geçti. 1917’de Taşkent’te Sovyet idaresinin kurulmasının ardından Buhara ve Hive Hanı 1920’de tahttan indirildi. Ruslar’ın Türkistan’ı cumhuriyetlere bölme uygulamasıyla, 27 Ekim 1924’te Özbekistan SSC kuruldu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 9 Eylül 1991’de Özbekistan bağımsızlığına kavuştu.
Â
Yolların genişliği 10-15-20 metre arasında değişmektedir. üst yapıların yetersiz oluşu TIR taşımacılığına olumsuz etki etmektedir.
Türkmenistan’ın Hazar Denizi kıyısındaki Türkmenbaşı Limanı, Orta Asya’da bulunan en önemli limanlardan biridir. Nehir taşımacılığı sayesinde Afganistan’ın Herat şehrine kadar ulaşılabilmektedir. Türkmenbaşı Limanı’nın Akdeniz ve Baltık Denizi limanları ile direkt deniz-nehir bağlantıları vardır.
Türkmenbaşı-Bakü arasındaki hatta işleyen Azerbaycan’a ait feribot yük ve yolcu taşımaktadır. Yaz aylarında günde 1-2 sefer yapılırken, kış aylarında haftada 4-5 sefer yapılmaktadır. 12 saat süren taşıma işlemiyle yolcu beraberinde 60-70 kadar TIR da taşınmaktadır. TIR’ların büyük çoğunluğunu Rus ve Türk filosu oluşturmaktadır.
Koyun yetiştiriciliğindeki planlamanın yeterli düzeyde olmayışı nedeniyle koyunculuk kolu üretim ve verim açısından düşük düzeydedir. Türkmenistan'da sığırlar genellikle kültür ırklarından oldukları halde bakım ve beslenme noksanlıkları yüzünden hem devlet çiftliklerinde ve hem de halk elinde düşük verimlidir. ülkede kesime giden hayvanların karkas ağırlıkları da düşüktür. Bu, et veriminin düşüklüğünü açıklamaktadır.
Türkmenistan'da hayvan yetiştiriciliğinin gelişmesini destekleyici iyi bir sanayinin mevcut olmaması ve karma yem açığının büyük boyutlara ulaşması bu konuya büyük önem verilmesi gerektiğini göstermektedir.
Türkmenistan’da Hazar Denizi’nin kenarlarında balıkçılık yapılmaktadır. Balıkçılık sektörünün gelişmesi için, Türkmen ve Avrupa Birliği uzmanları tarafından çeşitli projeler hazırlanmıştır. Avrupa Birliği projesinin TACIS Teknik Yardım Proğramı çerçevesinde Türkmenistan’daki sektörün potansiyelinin incelenmesini planlamaktadır.
Sınırlı ölçüdeki seracılıkta, sera üretim teknolojisi yeterince gelişmemiştir. Örtü altı sebzeciliğini geliştirecek sera imalatı, kurulması ve donanımı önemli bir faaliyet ve yatırım alanı olarak görülmektedir. Bu yatırımlara girişilirken, özellikle komşu cumhuriyetlerin bu ürünlerdeki üretim açıklarının karşılanması olanakları da düşünülmelidir.
Türkmenistan’da gıda sanayi üretimi yüzde 13-14 pay ile küçümsenemeyecek konumdadır. Gıda sanayi üretimi içinde et ve et mamulleri, un ve un mamulleri, süt ve süt mamulleri, ilk sıraları almaktadır. Türkmenistan, halen büyük bir kısmını dışarıdan karşıladığı şeker, süt, et, deri ve tavuk ürünlerini, un, sigara, tekstil ve giyim eşyalarını iç piyasadan karşılamak için bunlarla ilgili sanayi geliştirmek durumundadır.
Türkmenistan Cumhurbaşkanı Niyazov, tarım sektöründe bir dizi reformlar yaparak kaliteyi ve verimi artırmayı planlamaktadır. Bunların başında tarım arazilerinin yabancılara kiralanması gelmektedir. Bu durum 13 Ekim 1995 tarihli kanun ile düzenlenmiştir. Buna göre;
1) Tarıma yeni açılacak arazilerin yıllık kirası : 452 Dolar/hektar
2) Çok yıllık bitki ile kaplı veya ormanlık arazilerin yıllık kirası : 955 Dolar/hektar
3) Çayır ve mera alanların yıllık kirası : 172 Dolar/hektar olarak belirlenmiştir.
Tecen, Amuderya (Ceyhun), Murgap, Etrek.
Türkmenistan'daki Türk varlığı 5. yüzyılda Hunlar'ın bölgeye girmesiyle başlar. Türkmenistan, Arap, Moğol ve İran işgallerine uğramış olmasına rağmen Azerbaycan ve Anadolu'daki Türic hakimiyetine her zaman kaynaklık etmiştir. Türkmenistan'ın yakın tarihi üzerinde çok büyük izler bırakan Ruslar,1881'deki Göktepe Savaşıyla bu ülkeye girmişlerdir. Uzun yıllar süren Çarlık hakimiyetinin sonunda 1917'de Bolşevikler'in Türkmenistan'da kontrolü ele geçirmesinin ardından, 27 Ekim 1924'te Türkmen SSC ilan edilmiştir. 70 yıla yaklaşan esaretin sonunda diğer Türk cumhuriyetleri ile birlikte 27 Ekim 1991'de Türkmenistan da bağımsızlığına kavuşmuştur.
2.463.000 2.020.000 2.225.000 2.258.000 488.100 km²